Çarşamba, Ağustos 30, 2006

bu sabah tren, her zamanki gibi Sarıkum'la Demirli'nin arasındaki uçsuz bucaksız kırın üst başından geçti. incir ağacı, uzakta, denizi lekeliyordu. Sarıkum'a bu gece, yarın sabah, ertesi gün, ertesi gece dönmeyeceğiz. biliyordum. biliyordu.

yitmiş ya da yitirmiş olmanın kaygısı, bir daha
oysa
iki tanrı göğe erindiydi
sıyrılıp
arıntıyla

Hiç yorum yok: