Pazar, Eylül 23, 2007

inatlaşma

siyaset, inatlaşmaydı, o ülkede...

o ülkenin kurucusunun ilke ve devrimleri..

(öztürkçesi sakıncalı göründüğü için eski dildeki hali ile kullanıldı, bir tamlama, biri öztürkçe biri değil, -çocuktuk ya; kelimenin içindeki ı harfi i harfi olarak okunduğunda "köpekleşme" anlamına geliyordu, ne dikkat ederdik, etmeyenlere ise sınıfça gülerdik, öğretmenlerin kızdığı bile olurdu)

.. elden gidiyor diyerek "hayat"ları ortadan kaldırmaya yemin etmiş adam'dı, "öncelikli olan toplumdur, birey değil" ya da "mülkiyet, öldürücüdür" diyen insanlara karşı "yaratan ile yaradılan arasındaki ilişkiyi siyasallaştıranları" öne çıkaran,


bir diğeri yemeğe doymayan hırsıyla tomtopak hale gelen ellerini, zorla, başının üzerinde (güya sağ'ı da sol'u da bünyemizde birleştiriyoruz anlamını çıkartmaya ıkınarak) birleştirmeye çalıştıran adam'dı, en fazla din adamı ve kadını yetiştiren okulları açan,

bir diğeri, bir zamanlar "elemanı" olan bu adamın kendisinden fazla yiyiyor olmasına içerleyip onun koltuğuna tekrar tekrar oturma hırsıyla "muhafazakar" yalancı kimliğini bastıra bastıra vurgulayan adam ile en tepe'ye, en tepe'ye, bu da yetmez daha tepe'ye yönelmesi sonrasında yerine geçen kadın'dı, ilk adamın kart-kurtlayarak iğdiş ettiği ötekilere, ikinci adamın savaş ilan ettiği ötekilere, bir de iç nefret yaratarak ötekilerin yaşadıkları yerleri terörize etmek üzere dini alet edenleri destekleyen,



kız öğrenci, peruğunun üzerine siyah hasır bir şapka takıyordu, ceberrut akademisyen sınıfa girdiğinde aşağılayıcı edasıyla çıkarttı onu, arkasındaki militer desteğe güveneceğini bilerek...
okulun girişindeki "kent düzenini, iktidarların iktidarlılığını korumayı meslek edinmişlerin" küçük odasında başlarındaki örtüyü çıkarıp peruklarını takarken açılan kapıdan "hallerini" gördüğümde...
sınıflarda gittikçe küçülen varlıklarını, ancak gittikçe bağlandıkları inançlarını gözlerinde okuduğumda....
iktidarlar pek bir sever, inatlaşmayı... geri adımlar iktidarını zayıflatır zira...
bu yaratılan "yok edişlik" içinde dayanma gücüdür oysa ki, çepherinde dünyevi olanın ötelendiği alanı yaratmak ve sağlam tutmak...

Hiç yorum yok: