Salı, Nisan 25, 2006

ilişkiler II

varoluşunu 'diğeri' üzerinden tanımlamaya kalktığında,
'eksiklikler'ini diğerinin fazlalarıyla örtmeye odakladığında ve ilişkinin 'göremediği' biçiminin aslında tamamlanmaya dayalı olduğunu sandığında,
'yaşanmamışlıkların' yaşanabileceği beklentisine büründüğünde

acınası olur çıkar...
iki insanın birbirinin içine ilmek gibi geçivermesidir, ilişki...
bu zaten 'olan' ve çoğalmaya gayreti ve yeteneği olan(lar) için anlamlıdır
aksi durumda, bir nesne'nin bir diğer nesne'yi özneleştirmesine dayalı ilmeklenememiş ilişkilerde, yürütülen her ne ise hastalıklık içeri yerleşir. 'beklentiler' eksikliklerin tamamlanması temelinde biçimlenir. aykırı bir örnek, doğruymuş gibi algılananın kaybedilişi olasılığını yarattığınden, hırçınlaşmak, ölümcül düşüncelere girmek kaçınılmaz olabilmektedir.
özne olma savaşı içinde, birey bu savaşı aynı ideal ile bir başkası ile paylaşıyor ise özne oluş sonrası 'tanım' süreklilik kazanır. savaşın sonunda sadece mücadele paylaşımı kalmış, nesne olmaktan çıkılamamış ise geçmişte yaşanılan 'anı'lar bütünü sürekli referans alınan tutaçlar olarak kalır.

Hiç yorum yok: