Pazartesi, Ocak 24, 2005

soğuk duvarlar

soğuk duvarlar
süngerden pis bir şilte
günler ve beden kokan battaniye
yabancı bir kent
yabancı insanlar
penceresi göğü görmeyen bir otel odası

Tüm bedeni ve tüm benliği saran sarmalayan ve ...

soyundu, yalnız evin yalnız odasında dizlerini böğrüne çektiğinde kokusunu duydu, kıvrımlarında ilerledi bedeninin, kendi kendini yakalayabildiğince gezindi parmakları tanışıklığa amaçla...
ıraksanmaya, tıraşlanmaya, ...

atıp gidiverselerdi, gelmemecesine, ama o otlaklara çıkması gerekirdi o zaman, yaşama yeri bellemeliydi oraları, akşam üstü sarı ile yeşilin birleştiği uçsuz bucaksızlıkta, arada yanan kızıl otların göğü delmeye çabalayan duman rengine ait olmayı istese de kıvrımlar onayını geri çekecekti,
bırakmamaya gebe bir düş, düş mü değil mi oyununa harcını katıverdi, bir sabah,

uyandığında değil,
onu çığlıklandırdıklarında

Hiç yorum yok: