Cuma, Mart 24, 2000

I. Son yemek



Yehuda, İsa’yı ele veren havarisi.

Çarmıha gerilişinin bir önceki akşamında on iki havari ile birlikte yediği yemeği, İsa’nın, Son Yemek’i…

… derler ki, Yehuda haindir. Anlaşmıştır, İsa hangisi ise, yemekte yanına giderek alnından öpecektir. İsa yakalanacak ve çarmıha gerilecektir.

Hemen o anda, O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den biri olan Yehuda oraya geldi. Yanında kılıçlarla, sopalarla silahlanmış bir topluluk vardı. Bunları başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar göndermişti. İsa’yı ele veren, onlara bir işaret vererek, “Kimi öpersem, aradığınız O’dur”, dedi. “O’nu tutuklayın ve güvenlik altına alıp götürün.”

Yehuda oraya varır varmaz hiç duraksamadan İsa’nın yanına gitti. “Ya Rabbi!” diyerek özlem çekercesine O’nu öptü.


Alnından öptü
Kollarından asılışını, günlerce kalışını gördü
Kurağın ve suyun karşıtlığına acındı,
Dokunuşunun diğerinin ölümü olacağını biliyordu,
Üzerine toprak dökülürken “ben hangimiz, gömülen hangimiz” diye sordu
Soğuk, keskin çeliği bacaklarının arasına deşirdi, yukarıya göğsüne yükseltti,
Kanın ve suyun birliğine bağırdı.

… derler ki, Yehuda hain değildir:

İsa’yı sevdiği, kıskandığı, kendi artı onbir kişiyle paylaşmağa yanaşmadığı, onu, kendini aşan, onbir kişiyi ve İsa’yı da aşan bir düşe bırakmağa razı gelmediği, ele verişinin onu öldüreceğini bildiği için öperek ele vermişti. Öpmekten başka bir şey düşünmediği, ölümün, açıldığını bilmediği eşiğinde duran İsa’yı uğurlarken kavurucu sevgisini başka hiçbir şeye güvenemediği, yükleyemediği, kurban edemediği için öpmüştü. Ama öptüğü günün gecesinde gırtlağını soluksuzluğun sonsuzluğuna bağladığı zaman, İsa’nın öleceğinden emindi. Aşkın küçüklüğünden, cılızlığından başka bir köşesine tutunamamış, yakamozunu kendine göksel bir besin bellemişti. Güvenememişti kendine güvenene; kıskanmıştı onu, ötekini kıskandığı gibi. Öteki yani,

Hiç yorum yok: