.
ne coğrafya
ne zaman
ne elde, diğerine karşı tutulan
farketmedi
hep vardı,
hep diğerinin 'can'ı üzerine oynandı
bir tek kıyısını kavrayabildiğimiz, anlamını ancak bir tek kıyısıyla kurduğumuz denizin öyküleri yoktur bir kara adamı için. yolculuklara, ister gerçek ister düşsel olsunlar, yakıştırdığımız son, öbür kıyıda bitse bile, deniz gene tek kıyılıdır, üzerinde yaşayıp çalışan biri olmadıkça. istediğim, denizi yazmak. zümrütlerin, gökyakutların sabrını; ağaçların tarihsizliğini... her şeyin bir aradalığına yenik düşeceğimi bile bile...
2 yorum:
isimsiz,cinsiyetsiz,elmas kadar sert(en sert maden elmas mı bilmiyorum ama benim aklımda elmas diye kalmış)ve "sürekli bilinç" kokan göstermeler,göndermelerle dolusun.bunun insanları rahatsız etmesini mi yoksa rahat ettirmesini mi umuyorsun? sadece merak ettim.sözün olmadığı söylemde çelişkiye düşen aklımı hoşgör.yakınında bir yerdeyim ama yanında değilim,bunu ifade etmek istedim...
sevgili güray,
isimleri bazen var bazen yok
coğrafyalarının bazen belli oluşunun da aslında hiç önemi yok
evet, sert, çünkü sert... doğrusun...
ama sorduğun soruyu, ben hiç sormadım... amaçladığım, görenleri/görecek olanları rahatlatmak/rahatsızlandırmak değildi...
sorun eğer "peki, neden?" ise... comment'e sığdıramam...
Yorum Gönder