Perşembe, Nisan 27, 2006

n.



onyedimde tanıdığım biri vardı, aynı lisedeydik, iki yıl sonra ayrı şehirlere düştük, görüşmeyi sürdürdük, o anlatmıştı:

ankara'da 'duyarlılığın' gösterilmesine yönelik çabalara gerek duyduklarında bir yetim yurdunu ziyaret etmişler, benzer gereksinimlere 'arzu duyan' arkadaşlarıyla...

çocukları sevmek üzere

bir iki oyuncak, vs

çocukların arasında yüzünde büyük bir kırmızı leke olan bir çocuk varmış.

'şeker, tatlı, kendilerini sevdirebilen' çocuklar yanaşmışlar bu gelen 'ablalar'ın yanına

onlar da sevmişler onları

'lekeli' çocuk da yanaşmış,



ama O'nu itelemiş

Hiç yorum yok: