Çarşamba, Ocak 12, 2005

düş'ün


kısırlık bedenimi acıtmaya başladı...

düşünü anımsadım, mavi odada, ışıltılı küçük kırık aynalı tavanındaki küçük gözlerin gözetlediği bedenin, bedenlerin, rüzgar salıntılı hareketlerini gördüm, sessizliğe bürülü iki gövdenin aynalı tavanın altında teke dönüşlerini, ancak hareketlendikten sonra aynı oluşlarını.

Tek oluşu anımsatan bir düş bu, yalnız yaşamışlıkların kurban edildiği mavi gecenin, mavi gündüzün, mavi ertesilerin, içinde arınmışlığın biriktirdiği iki tenin düşü.

Küçük kırıkların ayırdığı görüntüsüzlük yükseldiği anda, geriye kalan, soluğun bırakacağı titreme, parmakların dolandığı kıvrımlar, ayrılamayacaklığın sakinliği, bir iki içeri sızan ışığın hareketlendirdiği yıl izleri...

Hiç yorum yok: