...
masum olmamakla ilgili şarkı geldi aklıma itirafını duyduğumda
yazdıklarını volker'in gözleriyle izlediğimde, büyümeye, öldürmeye,
(başka fiiller aradım çocuklukla-büyümek arasındaki farkı belirleyebilmek üzere ama bulamadım. büyümek, öldürmekle eş ki.
-duyarlılığını yitirme+paylaşımını yok etme+kaygıların önceliklenmesi+yanlızlaşmanın, tekilleşmenin böbürleniciliği+değer yaratamamakla birlikte var olan ve gösterilen değerlerin önemsizleştirilmesi=tüm bunlar kendi "insan" ölümümüz değil midir.-
)
direnen sarı saçlı çocuğun büyüyenlerin katliamlarını duymamak için trampetini durmadan çaldığını, yetmediğinde "çığılığı"yla seslerden kendini uzaklaştırdığını, büyümeye ancak böyle direndiğini...
arada ödüllendirildiğini biliyorum. "asalet" ödülü. duruşuyla, keskinliğiyle, ...
kim masum?
çocukluğun masumiyetinin yittiği an... "yıkanmak istemeyen çocukların" zorla yıkanmaları...
ünsal hoca'nın aynı adlı kitabından bir anlatısı... 40, savaş başlangıcı öncesi askerler insanları manipüle -kandırma, bilincini, insani duygularını eksiltme, yerine koyduğu ya da koyacağını vaad ettikleri ile
-vaad edilmiş topraklar-
bu özün yitirilmesine yol açma-
etmek üzere köy/kasabalara seremonyel yürüyüşler düzenliyorlar. önlere serpiştirilen çocukların yanaklarını okşayarak, anne ve babalara almanya için kutsal evlatlar yetiştirdiklerini söylüyorlar. bu övgüyü alan anne baba seviniyor. o yüzden askerlerin geleceği duyulduğunda çocuklar aklanıp paklandırılıyor, saçları kesiliyor, elbiseler dikiliyor. çocukları daha da beyazlaşsınlar diye çok sıcak sularda yıkıyorlar. ama bazı çocuklar, ama bazı çocuklar, yıkanmamamak için kaçıyor...
kendi yittiği anı sürekli sorgulayan biri, bunu görebiliyor. önce 14ünde, sonra 17sinde SSlere başvurusunun arkasında yatan, katliam arzusu olabilir mi diyor bir yandan; diğer yandan -aşağılarda pek çok buna dair resim var, bosna savaşını başlatan adamın hollanda'da ölmesinin ardından yüzbinler peşinden gitmişti, orda küçük, sarı saçlı bir kız elinde mum, ...- ailenin, yakın çevrenin, uzak çevrenin içinde olma isteği ve duygusuyla -bir çocuk başka ne ister ki?- katılmış olamaz mı?; ama saklamış, ama pişman olmuş ki, teneke trampet'i çıkarmış ortaya;
arınmak.... zımparalasan da çıkmıyor üzerinden, derinden, hayallerinden,
ölüme yakınlaştıkça yaş olarak... itiraf ediveriyorsun...
peki ya...
o "çok" ince çizginin ötesi ve berisi nerde?
1 yorum:
teneke trampet bir ironiye döndü yıllar sonra haberlerle..
Yorum Gönder