dokunamamışlığın,
dirilememişliğin,
hep içeride kalacaklığın,
sözsüzlüğün
ve bitirememezliğin
ve "tek"sizliğin
ve "bir"sizliğin
ve "tüm"süzlüğün,
garipçe,
suskunca,
kırgınca,
sürüp giderdi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
skip to main |
skip to sidebar
bir tek kıyısını kavrayabildiğimiz, anlamını ancak bir tek kıyısıyla kurduğumuz denizin öyküleri yoktur bir kara adamı için. yolculuklara, ister gerçek ister düşsel olsunlar, yakıştırdığımız son, öbür kıyıda bitse bile, deniz gene tek kıyılıdır, üzerinde yaşayıp çalışan biri olmadıkça. istediğim, denizi yazmak. zümrütlerin, gökyakutların sabrını; ağaçların tarihsizliğini... her şeyin bir aradalığına yenik düşeceğimi bile bile...
BIR KAC RESIMDI GECMIS....
-
▼
2006
(341)
-
▼
Ocak
(32)
- ofro mundo es possible
- kan nehirleri
- kıyı'da
- ------
- oğul odası
- yol
- akı da karası da
- ırak
- bulunmak
- iyi uykular küçük prens
- 1 yıl oldu
- soğuk
- oyun olmaktan çıkar hayat
- paradise now
- la nube
- 33 yılın ardından
- toprağı beklerken
- guantanamo, delta kampı
- İspanya, güney sırtları
- suskunluk
- Kosova, hala
- görmek,
- iyi bayramlar
- allahabad, ganj nehri, magh mela festivali
- o kıyı
- Jaba köyü, Petrus şarabı ve bulgur pilavı
- iki dua
- . . . . . kendinde az olanı olmayanla pay ederken
- Dewan kampı
- Al Gawiya - Gurna köyü
- Chiapas
- o sırada başka bir yerde
-
▼
Ocak
(32)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder